Gözünün nazar etmediği kimse kalmadı.
Tanımak istemediğin kız kalmadı.
İkna etmek için yazmadığın yazı kalmadı.
Tövbe etmeye ömrün kalmadı.
Ne yapıyorsun ey nesli genç?
Sosyal medya hesaplarının amacı hepsi sapıklık. Kendine göre bir kızı buldun mu daya romantizmi, bir fırsat yakaladın mı kullan sende olmayan basiretini.(!)
Aman cevap mı gelmedi? Yok seni red mi etti? Geri sil ettiğin tüm iyilikleri.(!)
Nereye kadar gider bu?
Sonu ne sahi?
Kıskan sevgilini.Başka erkekle konuştuğunu duyunca bas ihanet profilini.
Sen Allah’tan korkmayıp hafta da birini değiştirirken kirlenmiyorsun yani.
Arın artık temizlen.
Güzel bir dönüşle rabbine dön hemen.
Bunca günah, bunca haramın silinmesi, yalnız bir nasuh tövbeye dayalı.
Bir gece,
Belki bu gece,
Kendini geri dönüşsüz tövbeye bırak demem,
Seccadeni ser, bir koşu secdeni etmen,
Affolunmayacak bir şey yapmadığını işaret eder.
Aff olunacağız diye yapmaya devam etmezsen eğer.
Hayanın edebin nesline dönelim.
Biraz haya biraz tövbe biraz da şükredelim.
Tövbeye haya edebileceğimiz bir ömrümüz var henüz diye…
Günah, haram farketmeksizin tövbenin edilebilmesi, imtihanda iken kopya çekebileceğimiz bir kitabımızın olması Rabbin bizi beklediğini itiraf eder.
Şimdi diz çök önce, eğil, secde et, bırak alnın karşılasın arşı Âlâyı.
Bir erkeğin Rabbi için, rıza-i ilahi için yaş dökmesi, gücünü kuvvetini Rab yolunda sermaye etmesi, aklını fikrini tebliğe yorması, ilmini irfanını amel ederek kullanması feministliği diz çöktürür.
Çünkü bir adam Rabbe kul olabilmişse, eşine ihanet edebilme olasılığın varsayım ihtimaline girmez bile.
Haya erkeğe yakışır kardeşim,
Hem de çok yakışır,
Hayaya bürünsene işte,
Çok geç deme,
İmkanını heba etme…
